- takılmak
- (nsz, -e)1. takmak 的被动态: Geline takılan iğne annesinin armağanıydı. 新娘戴的饰针是她妈妈送的礼物。Kapıya kilit takılmış. 门上了锁。Oltama büyük bir balık takıldı. 一条大鱼上了我的钩。Sivrisinek bir örümcek ağına takılmış. 蚊子被粘到了蜘蛛网上。2. 戏弄, 捉弄; 逗弄; 嘲弄, 嘲笑, 讥笑, 说讽刺话: Ben öyle sanıyorum ki, siz şakacı bir kimsesiniz; insanlara takılmaktan pek hoşlanıyorsunuz. 我觉得您是个爱开玩笑的人, 很喜欢捉弄人。Oğluna takılmağı sever. 他喜欢逗儿子玩。3. 卷入, 参加; 卡住, 陷住; 被缠身: takılmadan okumak 不打磕巴地念 Biz de biçimsiz işe takıldık. 我们也卷入了这件不光彩的事。Bu probleme takıldı, onu bir türlü çözemiyor. 他被这个问题卡住了, 怎么也解决不了。Geyiğin boynuzları ağaçlara takılmış, aslan da kolayca yakalayıvermiş. 鹿的角卡在了树上, 狮子狠容易地把它一下捉住了。4. 耽搁很久, 滞留, 逗留; 消磨时光: Yolda arkadaşına takıldı. 路上被朋友耽搁了。Arada arkadaşları ile işyerinin yakınındaki küçük meyhaneye takılır, çakır keyfi olunca evin yolunu tutar. 他时常与朋友在单位附近的小酒馆泡上一会儿, 喝到略带酒意之后才回家。5. 铭记, 印入(心里、记忆中): Sözleri kafama takılmıştı. 他的话印在了我的脑海里。6. 追随不舍, 纠缠不休; 献殷勤, 追求: Kendisine takılmağa başladılar. 他们开始追求她。◇ takılıp kalmak 1) 被耽搁; 消磨时光 2) 盯; 专注于: Çocuğun gözleri pencereye takılıp kalmıştı. 孩子的眼睛盯着窗子。Kafam bu düşünceye takılıp kaldı. 我脑子里一直在想这个问题。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.